Fıkralar ve Kaynana hakkında anekdotlar, pek çok kişinin yüzünde bir gülümseme yaratan mizahın klasiklerindendir. Bu ironi ve esprilerle dolu hikayeler genellikle akrabalara karşı olan komik ve karmaşık ilişkilerimizi yansıtır. Eğlenceye ihtiyacın varsa, en komik kaynana fıkralarını incelemeye göz at. Bu fıkralar, aile ilişkilerini mizahla ele almaya yardımcı olur ve belki kendi yaşam durumlarınızda yankı bulmanızı sağlar. Unutma iyi mizaç bizi bir araya getirir ve hayatı renklendirir!
– Yani, suçlu kaynananızı boğazladığını gördünüz mü?
– Evet, Sayın Hakim, gördüm.
– Neden yardım etmediniz?
– Yardım etmek istedim ama tek başına başarabileceğini gördüm, bu yüzden karışmadım.
Zili çalarlar. Ailenin başı kapıyı açar. Eşi olan kaynanası eşiyle karşı karşıya kalır.
Adam, isteksiz bir şekilde:
– Merhaba, Anne. Uzun süre kalacak mısın?
– Evet, sizi sinir ettiğim kadar kalacağım.
– Ne kadar kısa? Çay bile içmeyeceksin mi?
– Kaynanam dün bir köpek tarafından ısırıldı.
– Kaynana nasıl?
– Kaynanam iyiyse de köpek öldü.
Bir çekiç atma yarışmasında bir sporcu diğerine der ki:
– Bugün çok zorlanmalıyım, kaynanam tribünde oturuyor.
– Zorlanma, yine de ona isabet edemeyeceksin.
Kaynana koltukta oturuyor. Başının üstünde eski bir ağır saat asılı. Kaynana kalktığında saat düşer.
- Her zaman geç kalıyorsun! - sinirlenmiş damat der.
Bir kadınla kavga ederken, en önemli şeyin kaynanayı kendi tarafınıza çekmek olduğunu unutma.
Kaynanam hayalperest bir şekilde damadına geçmişini anlatıyor:
– Gençken aptal, saf ve çok çirkin mişim.
Damadı:
– Anne, seni muhteşem şekilde korumuşsun!
Şans seviyesi: Kaynanama bir Voodoo bebek yaptım ve iğnelemek suretiyle sırtını iyileştirdiğimi fark ettim.
İki arkadaş konuşuyor:
– Cumartesi ne yapacaksın?
– Oğlumla uçurtma uçuracağım. Sen?
– Aynı şey. Kaynanemi havaalanına götürüyorum.
Baba ve oğul plajda uzanırken suya giren kaynana boğulmaya başlar.
Oğul: – Baba, bak, teyze el sallıyor!
– O zaman sen de el salla!
Kaynanam bir doktordur. Bir keresinde Latincede bana sövüyordu, böylesini hayatımda duymamıştım.
Oğlumuzu hastaneden eve ilk getirdiğimiz gün, banyo yaparken kaynanayı kaka yapmıştı. O zaman bile ne kadar zeki olduğunu düşündüm.
Dün ormanda kaynanama üç kova mantar topladım.
– Ya zehirliyse?
– "Eğer" diyip durma!!!
Bir mafyatik diğeriyle konuşuyor:
– Bir rüyam var. Bir bankayı soymak ve kaynanamın parmak izlerini bırakmak…
– Karınla sürekli kavga ederken ve aynı zamanda kaynanana saygı gösterirken nasıl başarabiliyorsun?
– Bir zamanlar evliliğimize karşı kararlıydı.
Eczacı müşteriye der ki:
– Hayır, Hayır Efendim. Arsenik satın almak için mühürlü bir reçete gerekiyor. Maalesef kaynana fotoğrafı yetmiyor.